Gunlugumuze hos geldiniz

Bu günlük, çevre sorunları ağırlıklı olarak düzenlenmiştir.

Konu ilginizi çekiyorsa yazar olarak da katkıda bulunabilirsiniz. Yazarların, yazı içeriklerinin orijinal (kendi gözlemlerine dayanan) fikirlerden oluşmasını bekleriz. Kes -yapıştır veya link vererek gönderilen yazıların yayınlanma şansı çok azdır.

Özlük haklarını zedeleme potansiyeli olan, din, politika gibi subjektif ve yoruma açık konularda yazmak isterseniz, burası sizin icin uygun yer DEĞİLDİR.

Her durumda, yazarın fikirleri bizim icin bağlayıcı olmayıp, sonuçları tamamen kendi sorumluluğundadır.

V. Onur















Cumartesi, Ağustos 18, 2007

Iklimler degisiyor

Bu yil, 2007 yazi butun dunya icin dogal felaketlerle dolu olarak geciyor.

Turkiye de bu, asiri sicaklar olarak gozlendi. Istanbul' un benim hatirladigim kadariyla hic gormedigi golgede 40 derece C sicakliklar, arada bir gorulmek degil, sik sik gundeme geldi. Bunun dogal sonucu olarak, kuraklik ve arkasindan, susuzluk geldi. Tarim urunleri baglarda bahcelerde sicaktan yandi. Fiyatlari anormal derecede yukseldi. Bu arada hukumet enflasyonun Temmuz ayinda negatif ("0" in altinda yuzde iki) oldugunu aciklayarak hepimizle alay etmege devam etti.

Bu gun Agustos ayinin 18 i ve halen 32 derece C sicaklikta her tarafimizdan ter fiskiriyor.

Istanbul' a su saglayan barajlarin kimisi tamamen kurudu, kimisi ise dibine gelmek uzere. Belediye baskani bir Melen cayi masali anlatarak milleti kandiriyor. Basin ve televizyonlar Melen cayinin asiri kirlenme ve suyunun yetersizligi nedeniyle, kendi cevresine bile su veremedigini yazdi. Aniden bu konu da gundemden dustu. Bu cesit sansurlerle halkin gercegi gormesi engelleniyor. Zman zaman degisik semtlerde temizlik yada tamir bahaneleri ile su kesintisi uygulaniyor. Basin ve televizyonlar suskun.

Ulke genelinde, hidro elektrik santrallara su saglayan barajlarin asiri seviye kaybi nedeniyle devreye sokulan dogal gaz mobil santrallari ise yetersiz. Elektrik kesintleri Ankarada semt semt gezdirilerek uygulanirken, Istanbulda tamir bahanesiyle
duzensiz olarak degisik semtlerde kesinti uygulaniyor.

Kayitlar icin soyluyorum, 5-10 gun once, Turkiyenin tukenmez kaliteli su kaynagi olarak ovundugu Manavgat selalesi kurudu. Televizyonlarda milyonlarca insan bu inanilmaz goruntuleri dehset icinde seyretti. Daha sonra olayin nedeninin bu sudan beslenen Taspinar barajinda su seviyesinin kuraklik nedeniyle asiri dusmesi ve Manavgat cayinin suyunun tamaminin bu baraja yonlendirilmek zorunda kalinmasi nedeniyle meydana geldigi anlasildi. Ancak, bu aciklama durumun vehametini hafifletmiyor. O Manavgat selalesi ki, bir sene oncesine kadar, suyunu Israile satarak artanini da Kibris a baglayarak gelir ve stratejik ustunluk elde etme hayalleri kuruyorduk .

Yine kayitlar icin soyluyorum, o siralarda es zamanli olarak Ankarada barajlarda su kalmadigi icin, sular kesilmisti. Onceleri iki gun su verilip iki gun su verilmemesi esasina dayanan bir duzenleme dusunuldu isede, ilk kesintinin arkasindan verilen suyun su borularini patlatmasi nedeniyle, butun sular sokaklarda akarak heba oldu. Sonunda Mamak ve cevresinde 10-12 gun sure ile hic su alamadi. Diger semtler de en iyi durumda on gunden az olmayan bir sure ile susuz kaldilar. Belediye baskani I. Melih Gokcek' in sacmalamalarini hem basindan hem televizyonlardan dehsetle izledik. En az bir hafta sure ile bu zata en agir sekilde yuklenen basin, henuz sorun devam ederken agiz birligi etmiscesine konuyu gundemden bir anda dusurdu.

Olan biten butun rezalete karsin, bu zatin istifa kelimesini bile telaffuz etmemesi hayret verici bir olgu idi. Bu sirada, Hurriyet gazetesinden kose yazari Emin Colasan in isine son verilmesi bu zati son derece buyuk sevinclere gark etmis olmaliki, hemen gazete ve televizyonlarda boy gosterip, Emin Colasanin isine son verilmesi nedeniyle ne kadar memnun oldugunu kendince esprili bir dille ve siritarak ifade etti. Suregiden su rezaletine ise deginmedi bile. O Emin Colasan ki, Ankara belediyesinde bu zatin yaptigi yolsuzluklari ve yonetim hatalarini belgeleriyle yillarca ispat ededurmustu.

Cok seyler oldu bu siralarda,

Resmi kayitlara gore 17000 kisi kaybettigimiz 17 Agustos 1999 depreminin yil donumunde Peru da 7.9 siddetinde bir deprem oldu. Su siralarda hasar ve can kaybi tesbitleri halen devam ediyor. 600 kadar olu oldugu soyleniyor. Yogun yerlesim bolgesinin cok fazla olmadigi Peru da bu bile yeteri kadar yuksek bir can kaybi. Bu gun ise, Sili, Endonezya ve Japonyada depremler olmus. Agustos ayinda Pakistanda sel felaketi oldu. Akillara durgunluk verecek sayida insan evsiz barksiz ve yardima muhtac durumda. Can kaybi yuzler civari.

Irak'i sorarsaniz hic sormayin, yerel can kayiplari bir milyona dogru hizla yukseliyor... derken.

Bu sabah erken saatlerde Lefkosa dan kalkan Atlas jet' e ait bir ucak iki hava korsani tarafindan Iran yada Suriyeye kacirilmak istendi, Pilot ucagi Antalya hava alanina indirdi. Olay saat 13?00 civarinda hava korsanlarinin teslim olmasi ile kan dokulmeden sona erdi.

Hayirlisi..

V. Onur

Hiç yorum yok: