Gunlugumuze hos geldiniz

Bu günlük, çevre sorunları ağırlıklı olarak düzenlenmiştir.

Konu ilginizi çekiyorsa yazar olarak da katkıda bulunabilirsiniz. Yazarların, yazı içeriklerinin orijinal (kendi gözlemlerine dayanan) fikirlerden oluşmasını bekleriz. Kes -yapıştır veya link vererek gönderilen yazıların yayınlanma şansı çok azdır.

Özlük haklarını zedeleme potansiyeli olan, din, politika gibi subjektif ve yoruma açık konularda yazmak isterseniz, burası sizin icin uygun yer DEĞİLDİR.

Her durumda, yazarın fikirleri bizim icin bağlayıcı olmayıp, sonuçları tamamen kendi sorumluluğundadır.

V. Onur















Salı, Ağustos 04, 2009

Yine Cinarlar


Degerli okuyucular (eger okuyan varsa)
Bu gun (04.Agustos.2009), aksam uzeri Kadikoydeki Besiktas vapur iskelesinden gecerken, coktandir kurumaya birakilmis 2 cinar agacinin, sonunda, tamamen kurumus olan dallarinin kesilerek adeta totem kazigi gibi bir duruma getirilmis oldugunu uzulerek gordum. Hemen etrafinda/ yakininda genc arkadaslar, ellerinde brosurlerle, cevreci 'Yesil baris' (onlar oyle soylemiyor tabii- kavrama onem ve hava az birazda gizem kattiklarini varsayarak - grin pis- demeyi yegliyorlar) orgutu hakkinda uye kaydetmeye ugrasiyorlar. Hemen yani baslarinda kurumus tahrip olmus agaclar onlari hic ilgilendirmiyor.

Kurumus ve dallari kesilmis (yakinda dibinden kesecekleri belli) cinarlardan birisinin fotografini sizlerle paylasmak istedim.

Korktugum sey, butun dunyanin, cevre bilinci yukselirken, ulkemizin insaninin gittikce artan bir sekilde cevreye karsi duyarsiz ve bilincsiz bir tavir takinmasi. Oyle olmasa, 30-40 yil once dikilmis olan golgesinde huzur buldugumuz o guzelim agaclarin yok olusuna duyarsiz kalmazlardi.

Gelecek yazimda, sehir icinde cok azi kalmis olan agaclarimizin gelecegi konusunda yazacagim.

V. Onur

Hiç yorum yok: