Dünya nereye gidiyor diye kendinize sık sık soruyor musunuz? Ben soruyorum şahsen, hem de yaşadığım her saniye...Bu soruyu durmadan kendime sormam için ortada pek çok sebep var, ama özellikle anne olduktan sonra gelecekle ilgili konular kafamı biraz daha kurcalamaya başladı. Benim çocuğum benim yaşıma geldiğinde beni ne kadar anlayacak, peki ben onu ne kadar anlayabileceğim? Dünyayı algılama tarzımız paralel olabilecek mi?
İnternet hayatımıza girdiğinden beri hem iş yaşamı hem de günlük yaşamlarımız ne kadar değişti hiç düşündünüz mü? Şahsen iş hayatına başladığımda internet çoktan iş yapış şekillerimize entegre olmuştu, dolayısı ile profesyonel hayatta internetin vardığını hiç bir zaman yadsımadım. Ancak bugün bilgisayar ve internetin ev yaşamlarımızdaki ağırlığını gördükçe biraz yadırgamadan geçemiyorum.
Okula giden çocuklar artık defter kalemden çok klavye kullanıyorlar.Benim 2,5 yaşındaki kızım bile anne babasını bilgisayar başında görünce bilgisayardan Baby TV izlemek istediği için ' Bebitiiiii!!!' diye gelip ekranın karşısına oturuyor!
Halihazırda çalışmayan bir eski beyaz yakalı olarak evde interneti haber alma - verme ve bilgi kaynaklarına ulaşma amacıyla kullanıyorum. Araştırdığım kategoriler eskiden kitaplardan edinilen bilgiler:
Sağlıkla ,yemek tarifleri, know how (bir işi nasıl yapmak gerektiğine dair bilgiler), çocuk bakımı vs...Bu yönden baktığınızda aslında artık kitaplara gerek kalmadığını ve internetin büyük bir bilgi hazinesi olduğunu düşünebilirsiniz... ama değil...
Bir kere kes yapıştır mantığı internette inanılmaz derecede yaygın...Site editörleri kendileri bir konuyu şahsen araştırıp yorumlamaktansa başka bir siteden hazır metinleri almayı tercih ediyorlar.Dolayısı ile belli bir konuda araştırma yaparken tıkladığınız sitelerin çoğu içerik olarak o konuda noktası virgülüne kadar aynı bilgileri size sunabiliyorlar.
Bunun dışında site editörleri,kitaplarda karşılaştığımız literer kurallara pek uymayarak yazdıkları metinlerde çokca anlam düşüklüğü,imla hatası ve eksik/yanlış bilgilendirme olmasına pek aldırmıyorlar.
Son olarak kitaplar halihazırda referans olarak verilebilmekte, ancak web siteleri resmi yazılarda referans olarak verilememekteler.
Dolayısı ile, evinizde fazlalık gibi görünen eski kitap ve ansiklopedileri gözden çıkarmayın. Ülkemizde artık bir kitap aşırı popüler değilse, yayınlandığı ilk sene baskısı bulunabiliyor, ancak ikinci seneden itibaren kitap piyasada yoka düşüyor.
Yani evinizdeki eski kitap ve ansiklopedileri bugün tekrar almak isteseniz alamayabilirsiniz. Yarın torunlarınız okulda ödev yaparken tüm arkadaşları internetteki kes kopyala metinlerle çalışırken, torununuz atmadığınız kitaplar sayesinde özgün bilgilere ulaşıp sizi minnetle anacaktır, emin olun...
1 yorum:
Bilgecigim,
Cok onemli bir noktaya deginmissin. Internet' in bu gunki haliyle, ozenden yoksun icerigi dogru bilgiye ulasma konusunda referans olarak kullanilmasina izin vermiyecek durumda. Buna care olarak, Wikipedia ve benzeri girisimler bile bir dereceye kadar onyargilardan ve hatali bilgi girislerinden arindirilamiyor.
Diger taraftan, basili ansiklopedilerdeki icerik de gecen zaman icinde cagdas icerikle desteklenmedigi taktirde eskiyebiliyor.
Acaba diyorum, Amazon' un 'Kindle' benzeri kutuphanelere ulasim aygitlari orta yol olabilirmi. Volkan bana, Ipad' in da bu fonksiyona sahip oldugunu soylemisti.
Ancak, temel bilgiler soz konusu oldugunda yine' de basili ansiklopedilerin yerini dolduracak bir secenek goremiyorm. Cunki, elektronik icerik, kolaylikla manipule edilebilirken, ansiklopedi icerigi sabit olarak ve de elestiriye acik durumda el altinda duruyor.
Evet, degerli ansiklopedilerimizin degerini bilelim derim.
Vural
Yorum Gönder